Sayfalar

2 Kasım 2012 Cuma

Anne ve babanın sürekli kavga etmesi çocuğun ruh sağlığını bozar





Huzurlu bir aile ortamında yaşamak, hemen her çocuğun en çok ihtiyaç hissettiği hususlardan birisidir. Özellikle kişilik yapısının şekillendiği “ilk çocukluk döneminde” çocuğun huzurlu bir aile ortamında bulunması psiko – sosyal gelişimi açısından büyük bir önem taşımaktadır. “Huzurlu aileden” kastımız ailedeki her ferdin kendisini değerli hissettiği, ailenin bir parçası olmaktan ötürü mutluluk duyduğu ve kendisini rahatlıkla ifade edebildiği ailelerdir.
Huzurlu aile fertleri arasında kuvvetli bir sevgi ve saygı bağı olduğu için bu ortamlarda yetişen çocuklar ruhsal yönden güçlü ve dengeli bireyler olmaktadır. Hayattaki sıkıntılar karşısında dirençli ve dirayetli olan bu çocuklar çoğunlukla toplum tarafından yüksek bir kabul görürler.

Anne ile baba arasındaki çatışma ailedeki huzura gölge düşürür.

Hemen her ailede zaman zaman bazı çatışmalar - gerginlikler yaşanabilir. Bu tarz çatışmalar normal olduğu gibi çocuğun psikolojik durumunu da fazla örselememektedir. Fakat bu çatışmaların çok sık tekrarlanması ve eşlerin birbirlerini boşamakla veya öldürmekle tehdit etmesi çocuğun ruhsal dünyasında büyük fırtınalar koparmaktadır. 

Çocuklar bu tarz kavgaların mahiyetini tam olarak kavrayamadığı için en kötü – en karamsar senaryolarla yaşadıkları bu durumu değerlendirirler. Anne ve babasının ayrılacağını, onu terk edeceklerini, bundan sonra yalnız kalacağını vs … düşünür. Hatta bazen de anne ile baba arasındaki kavganın sebebinin kendisi olduğunu bile düşünebilir.

Aile içinde yaşanan büyük kavgaların çocuklar üzerindeki etkisini 3 başlık altında ele alabiliriz:

1)            Çocuğun psiko - sosyal gelişimine etkisi: “İlk çocukluk” döneminde çocuk tamamıyla ailesine muhtaç olduğundan dolayı, aile içindeki tüm kavgalara katlanmak zorundadır. Her seferinde şahit olduğu bu travmatik sürtüşmeler onun iç dünyasında derin yaralar açar.

Bunun da neticesinde çocukta birçok duygusal ve davranışsal problemler oluşmaktadır. Bu çocuklar aile içindeki huzursuzluktan kaynaklanan “negatif enerjinin” etkisiyle zaman zaman anti-sosyal davranışlar sergileyebilirler. Bazen öfke nöbetleriyle, bazen de etrafındaki eşyaları kırıp-dökerek iç dünyalarında biriktirdikleri öfkeyi kusarlar. Çocuk bu davranışları sergilerken aslında ailesini protesto eder gibidir.

Sürekli kavga eden ebeveynler, psikolojik olarak çok yıprandığından dolayı çocuklarıyla ilgilenecek gücü kendilerinde bulamazlar. Bu durum çoğu kez “çocuğu ihmal” edecek dereceye varır. Ebeveynin bu ihmali çocukta yoğun bir şekilde “değersizlik” duygularına yol açmaktadır. Kendisini değersiz gören çocuk zamanla içine kapanır, korkak ve ürkek olur. Bazen değişik tikler edinir. Sosyal uyumu zayıf olduğundan insanların arasına karışamaz.
2)  Çocuğun okul başarısına olan etkisi: Şüphesiz çocuğun “psikolojik anlamdaki rahatlığı” okul başarısı için büyük bir önem taşımaktadır. “Kavganın eksik olmadığı” aile ortamında yetişen çocuklar derslere yeteri kadar motive olamazlar. Özellikle “yüksek dikkat gerektiren derslerde” belirgin bir düşüş yaşayan bu öğrenciler öğrenmeye karşı ilgisizdirler. 

   Çoğu zaman okula gitmek istemezler. Sessiz ve içe dönüktürler. Ailesinde yaşanan bu problemlerden dolayı utanır ve sorunlarını kimseyle paylaşmak istemez. Zaman zaman disiplinsiz davranışlar da sergileyebilen bu öğrenciler, okulda sık sık kavga da çıkarabilirler. Bu öğrencilerin ciddi manada psikolojik desteğe ihtiyacı vardır. Bu süreçte ebeveynlerin okuldaki rehberlik servisiyle diyaloga geçmesi yararlı olacaktır.  

3)  Çocuk ile ebeveyn arasındaki ilişkiye etkisi: 

  Anne ile baba arasındaki şiddetli kavgalar ve sürtüşmeler, çocuğun zamanla onlardan soğumasına ve aile ortamında bulamadığı mutluluğu başka yerlerde aramasına sebep olabilir. Özellikle yaşanan kavgalarda babanın anneye fiziksel şiddet uygulaması çocukta büyük bir korkuya yol açtığı gibi, çocuğun babasına karşı büyük bir öfke duymasına da sebep olmaktadır. 

  Her zaman için “sığınılacak liman” olması gereken babanın bu tarz itici bir davranış sergilemesi çocuğun ona olan güven duygusunu zedelediği gibi zamanla ona yönelik nefrete dönüşen karmaşık duygular geliştirmesine sebep olacaktır.

Bu tür ailelerde sıkça yaşanan problemlerden birisi de anne ve babanın haklılığını ispatlamak için çocuğun yanında birbirlerini kötülemesi ve “çocuktan taraf tutmasını” beklemeleridir. Böyle bir durumda çocuk annesinin tarafını tuttuğunda babasının şimşeklerini üzerine çekerken, babasını haklı gördüğünde de annesinin tepkisine maruz kalmaktadır. Bu ikilem içinde kıvranan çocuk büyük bir gerginlik yaşamakta ve yoğun bir şekilde suçluluk duygusuna kapılmaktadır.

Şiddetli geçimsizliğin sıkça yaşandığı ailelerde çocuk ile ebeveyn arasında bir takım disiplin sorunları da yaşanabilir. Bazı ebeveynler yaşadıkları fırtınanın etkisiyle çocuk üzerindeki psikolojik ve duygusal kontrollerini arttırırken, bazıları da kendi problemleriyle uğraşmaktan fırsat bulamadığından çocuğu başıboş bırakabilir.

Bu süreçte ebeveynler nelere dikkat etmelidir?
·   Anne ve baba, çocuğun önünde kavga etmemelidir.
·   Aile içinde meydana gelen sürtüşmelerde anne - babanın kontrolünü kaybetmemesi ve çocuğu dehşete düşürecek hareketlerden uzak durması gerekir. Özellikle babanın, anneye karşı fiziksel şiddet uygulamaması büyük önem taşımaktadır.
·   Kavga sürecinde çocuğa “hakemlik” rolü verilmemelidir. Anne veya baba çocuğu yanına çekmeye çalışmamalı ve taraf tutması için çocuğa baskı yapmamalıdır.
·   Çatışmalarda “boşanma - ayrılma - terk etme” gibi ifadelerin yanı sıra “öldürme - intihar etme” gibi tehditlerin de ulu orta kullanılmaması gerekir. Bu ifadelerin sıkça kullanılması, çocuğun aile içindeki ufak sürtüşmelerde bile büyük bir kaygı yaşamasına sebep olacaktır.  
·   Anne ve babanın çatışma esnasında birbirlerine olan öfkesini çocuklara yansıtmaması, onları azarlamaması gerekir.    
·   Eğer çocuk anne ile babanın kavgasına şahit olmuşsa, çatışmanın çocuğun yanında çözüme ulaştırılması yararlı olacaktır. Zira anne ile baba arasındaki çatışmanın çözüme ulaşması, kavganın çocuk üzerindeki psikolojik etkisini azaltacaktır.
·   Kavga esnasında anne veya babanın “eski defterleri” açmaması çok önemlidir. Çünkü bu durum kavgayı alevlendirmekten başka hiçbir işe yaramadığı gibi evdeki kaosun da devam etmesine sebep olacaktır.
·   Anne ve baba arasındaki kavgada, büyükanne ve büyük babanın taraf tutmaması ve çocuğa anne-babasını kötülememesi çok önemlidir. Bu tutarsız yaklaşım tarzı, aile içindeki huzursuzluğu arttıracağı gibi çocuğun anne ve babasına karşı iyice soğumasına sebep olacaktır.

AKIN YILDIRIM
Özel Balıkesir Fırat Lisesi
Rehber Öğretmeni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder