Sayfalar

20 Aralık 2012 Perşembe

Fizigin Tarihçesi



Ortaçag; Bu dönemin sonlarina dogru fizik çalismalari iki ana konu üzerinde yogunlasmistir. Bunlardan birisi mekanik, digeri ise optiktir. Mekanikte Aristoteles'in hareket kurami üzerinde çalisilmis, optikte ise Ibn el-Heysem'in düsünceleri dogrultusunda çesitli sorunlar üzerinde açiklamalar yapilmistir.
Yunan Dünyasi'nda oldugu gibi, Ortaçag Islâm Dünyasi'nda da, bugünkü fizik bilimine karsilik gelen bagimsiz bir disiplin yoktur ve fizik arastirmalari, doga felsefesinin sinirlari içinde yürütülmüstür.
Bu anlayis, aslinda yakin dönemlere kadar gelmistir. Mesela, fizik tarihinin en büyük bilginlerinden birisi olan Newton, temel yapitini "Doga Felsefesinin Temel Ilkeleri" olarak adlandirmistir ve dolayisiyla kendisini bir doga filozofu olarak görmüstür.
Islâm Dünyasi'ndaki fizik çalismalari, hareket ve bosluk gibi, Aristoteles'in belirledigi konular çerçevesinde kalmistir ve onun görüslerine dayanmistir. Olus ve bozulusa ugrayan her sey, Aristoteles metafiziginin temelini olusturan dört nedensel ilke dogrultusunda anlamlandirilmaya çalisilmistir.
Hareket, belirli bir cismin, belirli bir biçimde gerçeklesen deviniminden olusmustur ve bu devinimin hem bir yapicisi ve hem de bir amaci bulunmaktadir.
Yine bu dönem fiziginin diger bir özelligi, bugün fizigin bir dali olan, isik ve ses gibi belli basli konularin, o dönem için fiziksel bilimlerin degil de, matematiksel bilimlerin bir dali olarak kabul edilmesidir. Nitekim optik konusunda çok degerli çalismalar yapan Ibn el-Heysem, uzun süre Dogu'da ve Bati'da bir fizikçiden çok bir matematikçi olarak algilanmis ve taninmistir.
Yeniçag;
Bu dönemde fizik alani diger alanlar kadar gelismemistir. Ancak Gilbert'in miknatis üzerine yapmis oldugu deneysel incelemeler deneysel yöntemin güçlenmesini saglamistir.
Bu dönemde çagdas mekanik ve optik bilimleri kurulmustur. Galilei, kinematiksel yaklasimi benimseyerek çagdas mekanigin temel problemlerini matematiksel olarak açiklanmis ve çözüme kavusturulmustur.
Eylemsizlik Ilkesi'nin formüle edilmesi ile birlikte klasik mekanigin dogal yer, ivme ve kütle gibi temel kavramlari matematiksel bir biçimde yeniden ifade edilmis ve duraganlik, hareket gibi, hareket de duraganlik gibi dogal bir olgu niteligine kavusturulmus ve bu baglamda hareket bir problem olmaktan çikarilmistir.
Newton ise Eylemsizlik Ilkesi'nin dogal bir hareket olarak kabul edilmesi sonucunda döngüsel hareketin açiklanmasinin gerekliligini vurgulayarak, kinematiksel yaklasimin yerine dinamiksel yaklasimla göksel cisimlerin döngüsel hareketlerini çekim kavrami çerçevesinde çözüme kavusturmustur.
Optikte ise Newton, isigin yapisina iliskin olarak Parçacik Kurami'ni ve Huygens ise günümüzde benimsenen biçiminden farkli bir Dalga Kurami'ni gelistirmislerdir.
Yakinçag;
Bu dönemdeki fizik arastirmalarinin özellikle elektrik konusunda yogunlastigi ve Gilbert ve Otto von Guericke'in ardindan, Du Fay, Franklin, Cavendish, Coulomb, Galvani, Ampere ve Volta'nin çalismalari sonucunda elektrigin bagimsiz bir fizik dali olarak ortaya çiktigi görülmektedir.
Ayrica, ses, isik, isi ve enerjinin dogasini açiklamaya yönelik çalismalar yogunlasmis ve bu fiziksel varliklar arasindaki iliskiler matematiksel olarak gösterilmistir. Dalton, kimyasal tepkimeleri açiklamak için Atom Kurami'ni, Young ise isiga iliskin çagdas Dalga Kurami'ni gelistirmistir.
Bu dönemde Görelilik ve Kuantum Kuramlarinin ortaya çikmasiyla birlikte, fizik alani, kavram ve kuramlari açisindan yeni temellere oturtulmustur. Atom alti parçaciklarin bulunmasindan sonra Atom Kurami bütünüyle yeni bir görünüme kavusmustur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder