Sınav kaygısıyla nasıl baş edebilirim?
Sınav kaygısı en yalın tanımıyla beklenen sınavlardan kaynaklanan stresin doğurduğu karmaşık fizyolojik ve psikolojik tepkilerdir.Uzun bir süredir sınava hazırlanıyor ve sınavın yaklaşmasıyla beraber, gözle görülebilir bir endişe hali yaşıyor olabilirsiniz.
Uykuya dalmakta güçlük çekiyor olabilir, yemek yiyememekten, iştahınızın azlığından şikayet ediyor olabilir, hayattan aldınız zevkte bir azalma hissediyor olabilirsiniz.
Peki nedir bizi böylesine kaygılandıran, iştahınızı azaltan, uykunuzu bozan, hayattan aldığımızı zevki azaltan şey. Korku mu kaygı mı? Bu soruların cevabını verebilmek için öncelikle bu iki kavramı açıklamak gerekecektir.
Korku gerçekleşmesi durumunda bizde fiziksel bir sorun yaratacak olan durumlardır. Örneğin köpekten korkarız çünkü bizi ısırması fiziksel bir rahatsızlığa neden olur.
Kaygı ise korkulmayacak, bizde aslında çok büyük fiziksel bir hasar meydana getirmeyecek bir durumdur. Örneğin üniversite sınavı sadece bir sınavdır.
Bize fiziksel olarak bir zarar verir mi? Onu korkunç hale, kaygı duyulacak hale getiren bizleriz. Bizim o sınava bakış açımız.
SINAV KAYGISI NASIL TANINIR?
Bir sınava girmeden günlerce önce sınavı başarıp başaramayacağınız kaygısı beyninizi aşırı meşgul ediyorsa ve yoğun bir kaygı hissediyorsanız üstelik bu kaygı sizi gündelik işinizi bozuyorsa, uykularınızı, yeme duyunuzu etkiliyorsa, neredeyse başka bir şey düşünmüyorsanız sınav kaygısına adaysınız demektir.
Sınav ertesi gün, uyku tutmuyorsa, sınav saati ecel gibi yaklaşıyorsa, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip soğuk terlemeye başladıysanız. Bir de sınavda beyniniz zonkluyor, sınav kağıdını açmaya cesaret edemiyor, soruları heyecandan okuyamıyorsanız yoğun bir sınav kaygınız var demektir.
SINAV KAYGISININ BELİRTİLERİ
- Kalp atışlarında hızlanma ve çarpıntı.
- Hızlı nefes alıp verme.
- Gerginlik ve sinirlilik hali.
- Terleme veya titreme.
- Dilin,damağın kuruması.
- Mide şikâyetleri.
- Bağırsak hareketlerinde değişme(ishal, kabızlık)
- Baş ağrısı, huzursuzluk,uyku, kâbus görme.
- Konsantrasyon bozukluğu.
- Kaygı ve korku ifadeleri içeren düşünceler.
- Ortamdan uzaklaşmak isteme.
- Yorgunluk belirtileri
- Yeme alışkanlıklarında değişme.
Korkulmaması gereken bir durumdan korkmak ya da kaygı duyulmaması gereken bir olaydan kaygılanmak bizim normal olmadığımızı göstermez. Aksine kaygı bizim için belirli oranda gerekli olan bir şey. Çünkü eğer az miktarda kaygı duymuyorsak, sınav bizi heyecanlandır- mıyorsa onu yeteri kadar istemiyoruz demektir.
Çünkü bizi hedefimize çeken, yönlendiren, bize, itici güç veren bu kaygıdır.Öyleyse şunu söyleyebiliriz ki sınav kaygısı belirli oranda olduğunda bize fayda sağlayan, başarılı olmamız için bizi kamçılayan bir olgudur. Sınav kaygısı yaşamayan insanlar ya programlı çalışmışlar, kendilerine güvenleri tam, sınavı ölüm kalım savaşı durumuna getirmemiş insanlardır, ya da derslerine hiç çalışmamış sınavdan beklentisi olmayan kişilerdir.
KAYGININ NEDENLERİ
Kaygının kaynağını belirlemek, giderilmesi açısından çok önemlidir. Çünkü öncelikle ne ile mücadele edileceği bilinmeli, kaygının nedeni tanınmalıdır.
1 .Ailelerin Yaklaşımları:
Eğer aile, çocuğa karşı aşırı korumacı bir yaklaşım tarzı sergiliyorsa; her şeyi onun adına onun için düşünüp, her şeye onun yerine karar veriyorsa, çocuğun kendine güveni gelişmeyebilir.
Dolayısıyla da sınavlarla karşı karşıya kalan çocuk, kendine güveni olmamasından dolayı başarısızlık endişesi yaşayabilir
2,Beklentiler:
"Bunu mutlaka başarmalısın. Başarılı olacağını biliyoruz. Bizi mahcup etme. Kazanman gerekir. Kazanacağını biliyoruz." şeklindeki yaklaşımlar, çok sık tekrarlanırsa, öğrenci kendini bir kuşatılmışlık altında hissedecek; mutlaka başarmak zorunda olduğuna inanmaya başlayacaktır. Bu arada 'Ya başaramazsam?" düşüncesi devreye girecektir.
Ayrıca yakın akraba ve arkadaş çevresi, öğretmenler ve özellikle de ailenin öğrenciden beklentileriyle öğrencinin kendi beklentileri uyuşmazsa öğrencide kaygı oluşabilir
3.Yararsız(olumsuz)Düşünceler:
Çalışma sürecinde bir zorlukla karşılaştıklarında, deneme sınavlarında birkaç başarısız sonuç aldıklarında, bazı öğrenme sorunları yaşadıklarında hemen olumsuz düşünmeye başlar ve: "Ben bunu başaramam. Zaten okuduklarımdan da hiç bir şey anlamıyorum. Geri zekâlı mıyım ne? Yanlışım çok çıkıyor. Bıktım usandım. Ne zaman her şey istediğim gibi gidecek?" benzeri olumsuz düşüncelere kendilerini kaptırırlar.
4.Yaşanmış Başarısızlıklar:
Birdeneme sınavı başarısızlığı, okul derslerinde bütünlemeye kalması, başarısız notlar alması gibi yaşanan durumlar böyle bir kaygıya neden olabilir. Çünkü öğrenci "Ya aynısı olursa, ya yine benzer bir durumla karşılaşırsam?" gibi düşüncelere kendisini kaptırır.
Kaygının daha pek çok sebebi olabilir:
- Hedefin belirsizliği
- Plansızlık
- Güvensizlik
- Kötü çalışma alışkanlıkları, çalışma metotlarını bilmemek
- Beklenti düzeyi
- Mükemmeliyetçi yaklaşım
- Danışılacak kişilerin olmaması
- Görev ve sorumlulukları erteleme
- Arkadaş çevresinin olumsuz telkinleri
- Öğrencinin önünde başarılı bir örnek olmaması
- Aile ve çevrenin bilinçsizliği
- Aileden kalıtım yoluyla getirilen davranışlar bunların arasında sayılabilir.
SINAV KAYGISI YAŞAYAN ÖĞRENCİLERİN AİLELERİNE ÖNERİLER:
- Anne, baba ve çocukların yaşadığı kaygının en önemli sebebi belirsizliktir. Çocuğun sınav sonucunun nasıl olacağı, dolayısıyla geleceğin bu durumdan nasıl etkileneceği, yaşanacakların net olmayışı kaygı yaşanmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla anne babalar çocuklarının okul yaşamlarıyla daha ilgili olmak, onu devamlı denetim altında tutmak, sınavlarının sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak isterler.
- Anne babalar bu zor sınav döneminde çocuklarını her zaman desteklemeli, ilgi göstermelidir. Çocuğunuzdan beklentiniz gerçekçi olmalıdır. Bunun için önce çocuğunuzu iyi tanımalı, neyi başarıp neyi başaramayacağını bilmeli, onu özgün kişiliği içinde değerlendirmelisiniz.
- Ailenin çocuğa ve sınava ilişkin olumsuz düşünceleri de gencin kaygı düzeyinde etkili olacaktır. Ailenin çocuğuna güvenmemesi, sınavın çok zor olduğu ve çocuğun bu sınavı kazanamayacağı gibi o- lumsuz düşünceleri kaygıyı arttıracaktır. Anne baba olarak olumsuz düşüncelerinizi olumluya çevirmelisiniz.
- Çocuklarınızı hiçbir zaman başkalarıyla kıyaslamayınız. Çocuğunuzun tek, diğerlerinden farklı bir kişiliğe ve kapasiteye sahip olduğunu unutmayınız.
- Aile olarak çocuğunuzun başarısını arttırmak yolunda yaptığınız davranışlar ve gösterdiğiniz tutumlar amacınız dışında gelişebilir, yani başarısını arttırmak yerine motivasyonunu kırıcı bir rol oynayabilir. Çocuğun iyiliği adına yapılan bu davranışlar onu o- lumsuz yönde etkileyebilir. Oysa ki, çocuğunun kaygılı, verimsiz, huzursuz, mutsuz bir hazırlık dönemi geçirmesini hiçbir anne baba istemez.
- Ona olan sevginizin belli koşullara bağlı olmadığını, her durum ve koşulda sevip destekleyeceğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle belli etmelisiniz.
- Sınavın sorumluluğunu çocuğunuza bırakmalısınız. Çocuğunuzun yerine getirmesi gereken sorumluluklarını üstlenmemeli, onu destekleyerek yardımcı olmalısınız.
- Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir etmeli, uygun olan her ortamda başarılarını övmelisiniz. Olumsuz davranışlarını ise yapıcı olarak eleştirdiğinizde çocuğunuzun davranışları o- lumlu etkilenecektir. Anne babasının kendisine güvendiğini ve onu takdir ettiğini gören çocuğun kendine olan saygısı ve güveni de artacaktır.
- ”Kaygı bulaşıcı bir duygudur.” Anne babalar çocuklarının en yakınında olan temel modelleridir. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü öğrenirve uygular.
Sınav döneminde sakin ve huzurlu bir aile ortamına sahip çocuklar; verimli, sakin ve başarıyla sonuçlanan bir sınav dönemi geçireceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder